SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L BUYU’

<< 982 >>

باب: ما يكره من الخداع في البيع.

48- Alış Verişte Hilenin Mekruh Olması

 

حدثنا عبد الله بن يوسف: أخبرنا مالك، عن عبد الله بن دينار، عن عبد الله بن عمر رضي الله عنهما:

 أن رجلا ذكر للنبي صلى الله عليه وسلم أنه يخدع في البيوع، فقال: (إذا بايعت فقل لا خلابة).

 

[-2117-] Abdullah bin Ömer'den rivayet edildiğine göre bir adam Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e yaptığı satım akitlerinde aldandığını söyledi. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Karşı tarafa: ''Aldatmaca yok!'' de, buyurdu.

 

Tekrar: 2407, 2414, 6964

 

AÇIKLAMA:     Buharî bir anlamda bu başlıkla; alış verişte hile mekruh olmakla birlikte bu­nun akdi feshetmediğine, ancak hadiste belirtilen olaydan da anlaşıldığı gibi müşterinin muhayyerlik şartı koşması durumunda akdi feshedebileceğine işaret etmektedir.

 

"Aldatmaca yok!": Bu hadis "malın kıymetini bilmeyen kişi hakkında fahiş aldatmanın söz konusu olması halinde satım akdi geri çevrilir" görüşünü savu­nan Ahmed İbn Hanbel ve iki görüşünden biri böyle olan Malik lehine delil gös­terilmiştir. Bu, şu şekilde eleştirilmiştir: Söz konusu kişiye aklının zayıflığı sebe­biyle muhayyerlik hakkı tanınmıştır. Şayet aldatma ile birlikte fesih hakkı söz konusu olsaydı, kişinin muhayyerlik şartını ileri sürmesine gerek olmazdı.

 

Bu hadis; muhayyerlik şartı ile yapılan satım akdinin caiz olduğuna ve bu hakka yalnızca müşterinin sahip olduğuna delil getirilmiştir.

 

Hadis, asrı saadette insanların işlerinde hakka ne ölçüde müracaat ettiklerini ve haklar vb. konularda tek kişinin haberi (haber-i vahid) ile amel etmenin caiz olduğunu göstermektedir.